Ana Sayfa
     İletişim
     Ziyaretci defteri
     Gidiyorsun
     Hüzün Çiçeği
     Hüzün cicekleri
     Hüzün Çiçeği 1
     Hüzün Çiçeği 2
     Hüzün
     Hüzün Çiçeği 3
     RESiM 17
     Hüzün Çiçeği 4
     Hüzün Çiçeği 5
     Hüzün Çiçeği 6
     Hüzün çiçeği 7
     Hüzün Çiçegi 8
     Hüzün Çiçegi 9
     Hüzün Çiçegi 10
     Hüzün çiçeği 11
     Sustum
     Hüzün Mektubu
     Hüzün çiçeği 12
     Hüzün çiçeği 13
     Hüzün çiçeği 14
     Hüzün çiçeği 15
     Hüzün çiçeği 16
     Ağlama Sakın
     Hüzün çiçeği 17
     Hüzün çiçeği 18
     Hüzün çiçeği 19
     Hüzün çiçeği 20
     Hüzün çiçeği 21
     Hüzün çiçeği 22
     Hüzün çiçeği 23
     Hüzün çiçeği 24
     Hüzün çiçeği 25
     Hüzün çiçeği 26
     Hüzün çiçeği 27
     Hüzün çiçeği 28
     Hüzün çiçeği 29
     Hüzün çiçeği 30
     Hüzün çiçeği 31
     Hüzün çiçeği 32
     Hüzün çiçeği 33
     Hüzün çiçeği 34
     VEDA 1
     VEDA 2
     VEDA 3
     VEDA 4
     RESiM 1
     RESiM 2
     RESiM 3
     RESiM 4
     RESiM 5
     RESiM 6
     RESiM 7
     RESiM 8
     RESiM 9
     Siirler-1
     Siirler 2
     RESiM 10
     RESiM 11
     RESiM 12
     RESiM 13
     RESiM 14
     RESiM 15
     RESiM 16
     RESiM 18
     RESiM 19
     RESiM 20
     RESiM 21
     RESiM 22
     RESiM 23
     RESiM 24
     RESiM 25
     RESiM 26
     RESiM 27
     RESiM 28
     RESiM 29
     RESiM 30
     RESiM 31
     RESiM 32
     RESiM 33
     Gül Resimleri
     ESMA UL HUSNA
     Manzara
     Hüzün çiçeği 35



ŞİİR SEVDASI - Siirler-1


Hiç sönmeyecek olan sevgimiz yavaş yavaş başlamıştı, Solmayacak bir gül olarak hafifçe açılmıştı, Gezdik,dolaştık çocukça oyunlar oynadık, Ama birbirimizden hiçbir zaman bıkmadık, Hatırlar mısın ilk çıkışımızı,yüzünde hep o tatlı gülüşün, Keşke dakikaları geçmeseydi bitmesini istemediğim o günün

Evet arkadaşım!Gülmek varken surat asmak niye,
güldürmek varken ağlatmak niye,
güzel sözler söylemek varken,kalpleri kırmak niye?
Hayat çok kısa arkadaşım ve bu dünyadaki hiç bir şey kırılan kalplere değmez.
Şimdilik hoşçakal arkadaşım...Yine gel.
Yanına senin gibi gülen gözlü,yüreği sevgi dolu insanları alıp yine gel olur mu?

YAĞMURDAN DA ÖTE BİRŞEYDİ BENİMKİSİ......

Dünden bir farkı yoktu bugünün ve bir öncekinden ve bir öncekinden… Sıradan, alalade bir gündü işte.
Yine aynı saatte kalktım ve yine kalkar kalkmaz seni düşündüm. Gündüzleri, beynimi meşgul etmene alıştım ama en azından rüyalarımda beni rahat bırak, en azından rüyalarımdan çık artık. Bende bana ait tek bir şey bile kalmadı sen gittikten sonra. Oysa bende sana ait öyle çok şey var ki hala…

Herşey aynı nefesten alır: Hayvanlar, insanlar, ağaçlar... Hayvanlar olmazsa insanlar ne yapar? Tüm hayvanlar gitse insanların ruhu büyük bir yalnızlığa boğulur; insanlar yalnızlıktan ölür.

İki şeye hakkım olduğuna karar verdim: Özgürlük ve ölüm. Birine sahip olamazsam ötekini isterim çünkü hiç kimse beni canlı tutsak edemez.

Hayat?dediler,onunla olmak dedim...
Umut?dediler,onu dü$ünmek dedim...
Ölmek?dediler,ondan ayrilmak dedim...
'O'? kim dediler, SENI söyledim!!!

Bir Bakisin Manasi, Hic Bir Lisanda Yoktur, Bir Bakis
Bazen Sifa, Bazen Zehirli Bir Oktur, Bir Bakis Bir Asiga Neler
Neler Anlatir, Bir Bakis Bir Asigi Senelerce Aglatir...

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin? Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar? Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var; Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin...

sevmeye niyetliysen iyi düsünmelisin
aglamayi ögrenip gülmeyi bilmelisin,
ask bir kumar gibidir, DIKKAT etmelisin,
oynadin zar degil "DUYGUDUR" bilmelisin
!!!!!!!!!!!!!


Bir sürü dostumun içinde elbette bir tane düşmanım olacak ama nereden bilirdim ki onca düşmanım içinde beni dostum sırtımdan vuracak!!!!

Askin ates oldu kahrolmam için Hasret kursun oldu vurulmam icin Gunler asir oldu yikilmam icin Yine de ben senden vazgecemedim!!

Şimdi gideceğim ama...
Düşlerinle geleceğim.
Geldiğimde sen olmaya devam et!
Sen değilsen...
Düş seslerinden umutsuzlaşır gelişim.

Gunesin Dogusu seni Batısıda Beni Anlatıyor
Geceler Issız Ve Soguk İçim Urperiyor
Korkuyorum Ve yanlızım Seni Arıyorum Hep
Guneşin DOgusunu Aradıgım Gİbi Askım

Uzaklarda bir yerlerde
Biliyorum, biliyorum ki
Yüreğin yüreğime değecek.
Aynaya baktığımda
Hep ben yerine sen olacaksın.
Adını bile bilmediğim bu duygular için
Sen de, sen de benimle ağlayacaksın

Seni düşünürken, yüreğimi kaplayan bir sıcaklık, duygularımın sıcaklığı ile öyle hafifliyorum ki kanatlanıp uçmak, bir an önce sana ulaşmak istiyorum. Kalbimden kalemime, oradan yazdığım sözcüklere akan sevgim, sms satırları arasında sana ulaşsın, onu okuduğunda yüreğinde yeşeren sevgiyi sulasın, onu büyütsün.

Yalnızsan kaderinde,unutamazsan kalbinde,seviyorsan yüreginde,aglıyorsan gözlerinde,benimsen her nefeste seninleyim her yerde.

Aşk kaçmaktan çok kovalamayı,görmekten çok özlemeyi,gitmekten çok beklemeyi,dokunmaktan çok düşlemeyi ve aşk öyle hayindirki nerede imkansız varsa onu sever

Aşkı bitsede kalbinde üzülme unutulmaktan iyidir o sevmedi beni diye düşünürsen bir gün.Aldırma aldatılmaktan iyidir

Unut onu artık dediler ben onu unutmak için sevmedim dedim.Neden onu bu kadar seviyorsun diye sordular.Onu ölene kadar sevmeye yeminim var dedim...

Seni seviyorum sözünü sana benden başkası söylemesin,bana sakla dudaklarını seni benden başkası öpmesin,kollarıma öyle sarılki kimsenin çözmeye gücü yetmesin...

Gül filizlendigi günden itibaren güneşe aşıktır her ne kadar güneş her gece ayın görkemine kapılıp gülü bıraksada gül yıldızlara kanıp güneşi unutmaz

Bakarsan uzaktayım,düşünürsen aklındayım,hissedersen kalbindeyim,özlüyorsan yanına geleyim seviyorsan bir ömür boyu SENİNLEYİM...

Yildiz seç gökyüzünden,gözlerin gibi parlak,senin gibi güzel olsun,banada seç,parlakligi önemli degil yeterki sana yakin olsun...

Baksaydın görebilirdin, her şey gözlerimdeydi gözlerimde bir damla yaş vardı ağlayamadım; o bir damlada sen vardın anlayamadın!!!

Hani insan aglamak ister, gözlerinden yas gelmez....
Hani gülmek ister icinden gülemez....
Hani birini bekler o hic gelmez....
Iste o zaman ölmek ister,Ama ECEL gelmez

Tarifini yapamadığım uzaktan esen bir bahar yeliyim.
Bir çift gözüne hasret kaldığım,görüp de sarılamadığım,
uzanıp ta tutamadığım,hasretim,özlemim, birtanemsin

Gözbebeğinde bir noktacık
Hüzün bıraktım ağlayasın
Ve bir sevgili düşündüm
Ölesiye sevesin diye.

Gözlerim düşecek önce yıldızlarına
Sonra sözlerin eklenecek bir bir adımlarına
Özlemim sararacak tüm tenini
Öyle bir şiir yazacağım ki sana
Yanımdayken bile özlemimle yanacaksın!

üzdüysem,bilmeyerek.
Kirdiysam,istemeyerek.
özür Diliyorum Senden
Seni Seviyorum Diyerek..

Bazen İçime Bıçak Gibi Saplanıp Yara Olduysan da,
Günler Boyunca Kanayıp Acıttıysan da,
Daha Çocukken Bile Duvar Gibi Sert Olduysan da,
Sana Hiç Küsmedim,Hiç Küsmedim Dünya.

Biri olmalı seninle her zorluğa göğüs geren
Biri olmalı seninle ağlayıp seninle gülen
Başını koyduğunda omzuna saçını okşayan bir ten
Sana ağlayan ve her gidişinde yolunu bekleyen

Küçük bir çocuk bakışıydı gözlerin..
Ağlamaklı, puslu bakan..
Menekşe kokusuydu saçların..
Ellerin vardı bir de, sevdayı anlatan..
Resmiydin sen hiç bitmeyen baharın....

Sevmek dedin,SEVDİK....
Aşk dedin,AŞIK OLDUK....
Hasret dedin,HASRETİNİ ÇEKTİK....
Hayat dedin,uğrunda ZEHİR ETTİK....
Şimdi ise,ÖLÜM DİYORSUN....
Olsun bee Olsun...
ÖLECEKSEK UĞRUNDA ÖLELİM GÜLÜMM

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

Aşk beyaz güller gibi durmalı
Bembeyaz, lekesiz, dimdik, eğilmez
Saflığı göstermeli, köprüye vardırmalı
Hiç ödün vermeden.
Her gönül beldesinde
Geceyi,
Güne
Çevirmeli.


Ben gec kaldim, sen erken geldin sevdaya.
Zamansiz cakisti yollarimiz,
sen nice sevdalardan dönerken
ben yeni girdim o yollara,
geciktim sevmeye seni,
beni bagisla!

Basimin belasi, damarimdaki kanimsin
Hayatta kalabilmek icin aldigim nefesim
Her sabah yeniden güne dogan günes gibi
Benimde hayatimin aydinligisin
Hic bosuna etrafina bakinma, cünkü
SEN, birtanem, Sen sade ve sadece benimsin

Ucsuz Bucaksiz Karanlik Bir Yerde Üc Kibrit Yakacagim.
Biri Gözlerini Görmek İcin,
İkinciyi Güzel Yüzün İcin,
Ücüncüde Seninle Yasadigim Güzel Günleri Hatirlamak İcin.
Canim.....

Ellerin anlatır sabahın olduğunu
Ellerin yoksa bilki gece ve karanlık
Mevsimler onlarla değişiyor görüyormusun?
Önce ellerin
Anlasana,ellerindeyim artık.

Bir avuç toprak olmak isterdim.
Sensizliğin kuraklığında,
Belki günlerce belki yıllarca seni bekleyecek,
Sonunda saracak ama ellerini
Bir daha hiç bırakmayacak olan

Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse
Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma
Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan
Benimle meydan oku her çaresizliğe

Mert Olmayanın Işi Değilmiş Sevmek...
sevdin Mi Birkez; Ölüm Ayakucunda Değil,başucundaymış...
Kaybolmak Değilmiş Sevmek... Eriyip,kahrolmakmış!!

kapina bir gül biraktim
bu gül, benden sana
baktikca beni hatirla....
solarsa odanda ...
ne olur cöpe atma!
çünkü bu gül sana
olan büyük askimi anlatmakta

Ses etmesemde öfkem saklı sana bakısımda
Bir tokat atıp gitmek vardı ama alacagın olsun o da
Degmezsana! sevgime layık olmayan hain sen!
Umarım ahıma layık olursun!!!!!!!!!......


Gençligim ardından sürünsün dursun,
Senden baskasını seversem eger
En kalpsiz cellatlar boynumu vursun
Askına ihanet edersem egerruhuma zevk verir çektigim acı,
Sanmaki bu gönlüm sana yabancı, lanet etsende binkere senden baskasini seversem eger

Beni özlersen gökyüzüne BAK, Yıldızların kuyruguna KALBIMIN parçaları takılı, YALNIZLIK seni üzerse, Elini kalbine koy GÖZLERINI kapa, RUHUM ORDA çakılı !!!'

Ask hatalara karsı daima kördür, daima mutluluklara meyillidir. Kanun tanımaz, kanatlıdır ve tutuklanamaz. Kafaların bütün zincirlerini kırar geçer.

Gökyüzü yıldızlarla doluydu, ben hep seni düs¸ünürken.
Hüzün yıldızları koydum adlarını, seni hatırlatıyor diye.
Aynı onlar gibi sende benden çok uzaklardaydın.
göz kırpardın uzaklardan sessizce.
Bense hep seni bekledim, kırık kalbim, yaslı gözlerimle.

Bazen insan sevmekten yorgun düser.
Ama bu öyle tatlı bir yorgunluktur ki
yapacagın ve yaptıgın sey tekrar tekrar sevmektir...

Yine sıçrayarak uyandım uykumdan, ag˘layasıya özlemis¸tim seni, Bir özlemki birikmis¸ti gözkapaklarımda, dokunsalar ag˘layacaktım inan, Neye yarar gökyüzünde günes¸, Sen yokken yanımda..


BU AKŞAM İÇİMDE TUHAF BİR SIKINTI VAR DÜNYADA SANKİ BİR BEN KALMIŞIM SANKİ HERKES NERDE KEDER VARSA BIRAKMIŞ BEN NERDE BULDUYSAM TOPLAMIŞ ALMIŞIM ÖNÜMDE SÖĞÜT AĞACI HERZAMANKİ HALİYLE, ÇARESİZ HAVUZ SU RAHAT, İNSANLAR SUSMUŞ SESSİZ BİR YAĞMUR GİBİ BAŞLADI BENDE KONUŞMAK İHTİYACI!..

Şimdi gideceğim ama...
Düşlerinle geleceğim.
Geldiğimde sen olmaya devam et!
Sen değilsen...
Düş seslerinden umutsuzlaşır gelişim.

Yağmurlar dindiği zaman;
Geleceksin,
Ki Kuraklık ölümdür!..

Işığım Söndüğü zaman
Geleceksin,
Ki Karanlık ölümdür!..

Çıkıp
Bir ateş yakacak olsam sanırlar ki çağrıdır...
Çağırmam...
Rüzgârı arkasına almış bir yangındır...
Korkarlar...
Ben kimseyi korkutmak için doğmadım..

Aşkın şehir kapıları açıldı
Ard arda hızlıca
Sevda yağmuru altında ıslandı
Haykırışlarımız usulca...

Şarkımızı fısıldayalım
Ruhumuzun derinliklerine
Sessiz sessiz bakalım
Gözlerimizin yüreğine...

Ellerimizi uzatalım özlemlerimize
Dokunalım hepsine hissedecesine
Rüzgara bırakalım hatalarımızı
Sığınalım A$kIm'ızın en saf haline...


SENİN OLMAK İSTİYORUM, BENİM OLUR MUSUN...?


Yerinde köLen, yerinde efendin

oLmak istiyorum..

Hem efendim hem köLem oLur musun?


Kızdıgımda kapLan, kızdıgında süt dökmüs kedin

oLmak istiyorum..

Hem kedim hem kapLanım oLur musun?


Hüzünlüyken müsfik baban, heyecanLıyken atesLi asıgın

oLmak istiyorum..

Hem asigim hem anam oLur musun?



Kücücük ogLun, gencecik kardesin

oLmak istiyorum..

Hem kardesim hem kızım oLur musun?



Üstünde gökyüzü, aLtında toprak

oLmak istiyorum..

Hem topragım hem gögüm oLur musun?



Gözünde nur, icinde huzur

oLmak istiyorum

İc huzurum göz nurum oLur musun?


...


Sahibin, herseyin, KOCAN

oLmak istiyorum..

Sahibim, herseyim, KARIM oLur musun...?


elini tutsam, dünyanın öbür ucuna benimle birlikte gelir misin? bekle desem, dünyanın bir ucunda beni bekler misin?

denizimde fırtınalar çıktığında limanım,karanlık bastırdığında deniz fenerim, hava açınca yıldızlarım olur musun; bulutlar göğü kapladığında pusulam?

mihengim, turnusol kağıdım olur musun? yüreğimin suyu bulandıkça onu durultacak iksirim?

kapılar kapandığında kapım, yollar aşındığı vakit yolum, saklanmak istesem duvarım olur musun?

özgürlüğüm ve mapusanem?

üşürsem evim olur musun? yorganım, ana kucağım? çölümde vaha olur musun? vahamda hurma ağacım?

dağın tavşanı, çölün ceylanı, gecenin hayalleri bağrına bastığı gibi beni bağrına basar mısın?

Gitmek istersem kanatlarım olur musun? kalmak istersem ayağımda prangam?

Soğanda sarımsakta gözüm yok, tih çölü sürgününde gözüm yok. ateş almaya gidersem, kırk vakit sonra dönsem bile aynı yerde beni bekliyor olur musun?

Ot bitmeyen bir vadide yalnızca Allah a emanet edip gidersem, sen de beni kınamaksızın O na güvenir ve sa y eder misin?

ümidimi kaybettiğim anda ümidim, neşemi kaybettiğim zamanlarda coşkum, kalbim işgale uğrarsa halaskârım ve rehberim olur musun?Arkadaşım, yoldaşım, sırdaşım, huzûrum, nûrum, zîynetim, nîmetim, cennetim olur musun?


Kokunu içime çekmeyi özledim bir nefes gibi
Hasretin her an Alev Alev yakıyor beni
O ceylan Gözlerine bir dalışım var
Sanki bir Rüya, bir Düş gibi

biraz sevinç,biraz umut,biraz yalnizlik...cokça arkadaslik hizla geçen zaman ask,özlem,sabretmek,töketzlemek,yeniden baslamak...yani hayat kisa bir hadise.bu yüzden olabildigince gülümse!

Şimdi gideceğim ama...
Düşlerinle geleceğim.
Geldiğimde sen olmaya devam et!
Sen değilsen...
Düş seslerinden umutsuzlaşır gelişim.

Sen ne kadar istersen iste,istemediklerinin en iyisiyim.Çünkü ben istediklerinden de iyiyim.Belki istememekte çok isteklisin ama bende seni istemekte çok istekliyim..

Gökyüzündeki herbir yıldız
Sana olan sevginin işaretidir
Onlar varoldukça seni sevmeye devam edeceğim
Sen benim DÜNYAMSIN
YILDIZSSIZ BİR DÜNYA OLURMU BİRTANEM..?

Uzaklarda bir yerde Yüreğini Yüreğine bağlamış biri mutlaka vardır.Ve Sen her Aynaya baktıgında Adını bilmedigin o gizli Sevda için gülümsemelisin!!!

Belki bir af vesilesi,belki bir kabul gecesi,belki birsaadet müjdesi,belki yeni bir kaderin arefesi,belki bir msj ama birçok şeyin ifadesi,sevgilimsin benim!

Yeni acmış bir gülün kızıl kıvrımlari arasında
Rastlarsan tuzlu su pırıltılarına,
Gözlerim gelsin aklına,
Uzun kara kaşları altında,
Delice sevdalı,
Delice kavgalı bakan gözlerim

Sana hasretim,
dağlar, yollar hic engel değil,
Tek engelim,
Sensin sevdiğim....

Seni düsündüğüm zamanlar,
ömrün kısalığını düşünür,
ölümden daha çok korkarım,
ölümü düsündüğüm zamanlar,
senin mezarını görür gibi olur,
Bugün var olan seni düsünerek,
yarin yok olacak senin için ağlarım....

Güneş doğmuşsa bu sabah erkenden,
Yıldızar gülüyorsa gecenin karanlığında,
Gözyaşım dinmişse gözlerimden,
Hıçkırık kesilmişse dudaklarımdan,
Seni sevdiğim içindir.....

Sen seni öyle birine emanet et ki,
Sen üzülüyorsan o ağlasin,
Ve sen seni öyle birine teslim et ki,
Sen öldükten sonra o yaşamasın....

O güzel gözlerine yaş değmemesi için ne olayim?
Kulun mu, kölen mi?
Yoksa sevgilin olup kalbini aşkınla mı doldurayım?

Güldümse inanma,
bilki bu gülüş acılı bir gecenin sabahına tebessümdür
Güneş kırılmasın diye,
kırılıp da sıcaklığını senden esirgemesin diye....

herseye ragmen düsmana inat yasayacagiz yarin bizim
cünkü biz ölecegiz ama cocuklarımız bırakacagımız mirası
tasıyacaklar yüreklerinde.
ve onların yürekleri bizim altında ezildigimiz korkuları tasımayacak

Eğer birgün sevmek istersen önce kendini sev,
Daha sonrada istersen beni,
Ama beni; beni sever gibi değil kendini sever gibi sevmelisin,
Çünkü ben seni öyle sevdim.

Geceleri uzaklara çığlık olur sesim

Dünyanın güneşe özleminden daha büyük özlemim

Bu sabah sırf senin için aralandı gözlerim

Günaydın HERŞEYİM

bir güneşe baktım bir sana
bir aya baktım bir senin
o güzel yüzüne bir gün kendime
baktım ve sana aşık olmuşum sevgilim



Şimdi gideceğim ama...
Düşlerinle geleceğim.
Geldiğimde sen olmaya devam et!
Sen değilsen...
Düş seslerinden umutsuzlaşır gelişim

Rüzgarın kemanını çaldığı ve yağmur damlalarının pencerene vurduğu soğuk bir gecede yatağına uzanıp hayalini kurduğun
Ve keşke dediğin bütün güzellikler senin olsun..

Nehirler denizlere karışır dalgalanır fırtına olur durulur,
Kalbimdeki kasırga hiç dinmez benliğim senle erir bütünleşir
Ateş yanar küllenir ama sönmeyen bir ateş var senin ateşin

Bazen sana gayesiz, raslantısal bakardım...
Sense kaçırırdın gözlerini benden.
Oysa , sana bakarken gözlerinde kalbini görürdüm.
Gözlerin olmadan da kalbini göreceğimden habersizdin.
Ve hatta sana bakmadan seni hissettiğimi bilmezdin

O suskun akşamın her saatinde, Kaç gece ağladım duyan olmadı, Yıllarca yaşadım kalbim dolmadı, Karşıma gerçekten seven çıkmadı.


Zirvelerden yuvarlansa tutmaya gücüm yeter dagların taşını, fakat kaldıramam kirpiklerinden akan BİR damla göz yaşını..!!!!!!!

Uzaklık insanın içindeki yalnızlıkta gizlidir.
Zaman ise sadece bir yanılgıdır.
Eğer birilerinin yanında olmasını istiyorsan sadece düşle,
O zaten seninledir...

Gercek guzellik, fiziksel gorunuse bagli degildir, ancak kalptedir. Gercek mutluluk; gordugun sey degil, asil gorunmeyendir. Gercek sevgi; yapildigi bilinen sey degil, yapildigi halde bilinmeyen seydedir.......

Kalbimdeki ates sonermi sandin, aglayan gozlerim dinermi sandin.Azrail gelip canimi almadan feryadim dilimden dusermi sandin.Sen olmadan yasam neye yararki, can olmadan beden neyi baglar ki. Heves degil benim ki bir sevda, benimki bir firtina gibi gecer mi sandin. Umutlarim vardi elimden aldin, birktim kendimi ruyaya daldim. Mutluluk yakinken uzakta kaldim, bedduam dilimden dusermi sandin?....

Anlatılması tarifsiz biliyorsun her seferinde sana da söylüyorum, ama kollarında ki mutluluğu ben çok seviyorum... O mutluluğun, huzurun tadı, güzelliği hiç bir yerde yok. Sen bambaşka bir dünyasın yüreğimde

Gözlerin bir kilit vurdu gönlüme Senden başkasını hiç sevemem Ne engeller koydu kader önüme Yine de ben senden vazgeçemem

Dün gece denize vuran yakamozları gördüm. Nasılda ışıldıyordu. Tıpkı gözlerinde ki parıltılar gibiydi... Kollarımda aradım o muhteşem varlığınla seni..

Aşk ve arkadaşlık bir gün yolda karsılaşırlar. aşk kendinden emin bir şekilde sorar: Ben senden daha candan ve daha yakınım. Sen niye varsın ki bu dünyadas Arkadaşlık cevap verir: Sen gittikten sonra arkanda bıraktığın gözyaşlarını silmek için..

Martı denize Aşıktır;deniz de martıya...Öylyse martı denizi neden gökyüzüyle aldatır?Ben denizsem sen martı olma;sen denizsen beni martı sanma...

Günaydın aşkısı böyle bir kahvaltıya ne dersin iki dilim öpücük haşlanmış sevgi birazda mutluluk reçelleri hasret demledim kaç şeker istersin canımın içi.

Yüreğimdeki gülüşün gizli sahibi !!! Ruhumdaki çiçeği besleyen toprak...Yeni bir günde yeniden doğan umudum... Yanlışlarım arasından seçtiğim tek doğrum...Beraberken huzur bulduğum... Kaybetmekten korktuğum... Yanımdayken omzuna başımı yasladığım biricik aşkım... Meleğin seni çok seviyor hemde kocaman..

Kavuşmak ölümse, hasretin zulüm... Elbet kavuşuruz bekle birgün gülüm... Tek sana aittir şu kanayan gönlüm... Ben yolu çoktan seçtim... Ya SEN yada ÖLÜM



Gecelerin diliyle eğlence kadar... Yaşlıların diliyle gençlik kadar... Çocukların diliyle dünyalar kadar... Benim dilimle canım kadar çok seviyorum seni...

Ne kadar zor seni sevmek ve bulamamak... Dokunmak istedikçe uzaklaşmak...Düşündükçe unutmak... Neden bu kadar zor seni sevdiğim halde söyleyememek... Hep bir şeyler gizlemek... Sana sahip olacağım yerde seni kaybetmek..

Sonsuzluk koyuyorum adını sensiz günlerin, senli günlerle takas ediyorum. Yokluğun diye bir şey yok bende, ben seni sonsuzluk kadar çok ama çok seviyorum.

Sevmiyorum şu saatin sesini... Akmasın dursun zaman... Herşeyin bir öncesi birde sonrası vardır derler ya yalan... Senden önce vardım belki ama aşkım, senden sonra olmayacağım inan...

Gerçek sevgi hiç haber almasanda ne yaptığını bilmesende adını hatırladığında içine sevginin hücum ettiğini farketip bu insanı seviyorum dediğin andır.

Yalan oldu dünya da gercegi bulamadik, öyle bir ayrilik ki dost bile kalamadik, dolu dolu yasadik aci cektik, sonunda hasreti yüklendik de hic ama hic mutlu olamadik.

Her halin çekti beni. Durusunu, uyumanı, gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu, olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da. Küçük oyunlarını, nazını, sitemlerini, korkularını sevdim...

* Beni temsil eden en önemli parçamı verdim sana.Seçeneğin yoktu, aldın.
* Can bukadar küçük bir parcaya nasıl sığardı, sormadın.
* Sevgili! Sendeki "ben" e seni kat, bütünle beni.Yada bırak, gideyim artık olmadığın her yere.

Kimi Zaman Uzaklarda Duran Sevgilinin,Kimi Zaman Gece Uykularının Adıdır hasret,Sen Yıldızların Getirdiği Özlem Değil,Ölümün Bile Silemeyeceği Bir Tutkusun..

Bildiğin Yollarda Kaybolmadıysan,Geceye Dost Diye Sarılmadıysan,Kadehleri Kırıp Ağlamadıysan,Beklemek Nedir Bilemezsin Sen

Düşünüyorum da bazen seni sevdiğimden daha çok seviyorum, seni seviyor olmamı ve bazen de seni seviyor olmamdan daha çok istiyorum benim olmanı!

Hani insan ağlamak ister, gözlerinden yaş gelmez. Hani gülmek ister, yürekten gülmez. Hani birini bekler, o hiç gelmez. Hani onu sever de hiç söyleyemez. Tam söyleyeceği zaman da o başkasını sever ya. İşte o zaman insan ölmek ister de ecel gelmez.............

Sarki sozu aslinda sarkisni dinleyen olduysa cok guzel biliyorlardir belki..

Dün akşam seni düşünüyordum. Yatağıma girdim hala aklımdaydın. Rüyamda sen vardın. Öyle güzeldin ki doyamadım sana. Sıkıca sarıldım. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Silmek istedin, izin vermedim. Onlar mutluluk gözyaşlarıydı. Bırak aksın dedim. En kötüsü uyandığım andı. Bu sefer gerçekten ağlıyordum

Yağmur istiyorsan gözyaşıma bak Yangın istiyorsan yüreğime bak Ne olursun beni benimle bırak Var git gözlerimden, var git bu akşam

Yine bir akşam,
Karşımda güneşin muhteşem kızıllığı,
Bir gün daha batıyor yüreğimi kanatarak,
Bir gün diyorum, sanki yıllar geçiyor,
İçimde ki ateş, güneşi yakacak derecede,
Geride bıraktığım anılar, yıllar,
Gözlerimin önünden senler geçiyor, benleri eriterek,
Bak, oturmuş yalnız seyrediyorum güneşin batışını,
Batarken, yüreğime batıyor hüzmeleri,
Sanki seni benden alıp gidiyor,
Yavaş yavaş kayboluyor gözlerden,
Yerini karanlığa bırakarak aydınlık...
Bakalım ne zaman doğacak benim güneşim?
Güller kokmaz artık, bülbüller ötmez,
Gülen yüzler gülmez, bakışlar mahzun,
Döndü karanlıktan aydınlığa dünyam,
Şimşekler çaktı yüreğimde, yüzünün hayali göründü,
Silindi gözlerimden o güzel görüntü,
Sensiz ruhum, acı bir hale büründü,
Senden uzakta, seninle kalmak,
Ne kadar zormuş mutlu olamak,
Kıştan farkı ne yazın, sen olmayınca?
Sen olsan kış bahar, sen olsan bana yaz var,
Yoksun, yokum, hayaller ülkesinde yaşantım,
Hüzün çöker yüreğime ağlayamam,
Anlatmak isterim sana olan sevgimi, anlatamam,
Gelmek isterim gelemem, yollarıma barikatlar kurulmuş,
Yeterki, sen mutlu ol ey sevgili,
Gülsüz bahar olmaz, ben mutlu olamam,
Ömrümün bittiği yolda başlar sensizlik,
Sen canımsın ey sevgili, sen olmadan olamam...



( içimde bulutsun , bu yürek seni nasıl unutsun... ??)

Bir bulut sandım seni bu da yağar gider demiştim
nerden bilecektim kirpiklerimden döküleceğini
razıyım ya gözümün önünde gökyüzünde kal
ya beni de götür bu özlemi uyutamıyorum

yine gölgen üstüme yürüdü
özlem dolu dolaşmalarım ondan
ömrümden uzun olsa da bu aşk
her gece sensiz gece aysız doğmazken

bu sevginin işkencesine katlanarak yaşıyorum
her gün çürürken özleminde ölüm bile hoş gelir
sensizlik artık zehir gibi seni senden istiyorum
bak kapadım gözlerimi düşlerime düşersin diye

bir başka yaşamaktayım bir başka ölürken
gel vefasız olma bu mahsun sevgime karşı
istemem sen dışında kimse gelmesin yanıma
görmek istemem kimseyi dalarken gözlerine...


BirşeyLer var aramızda senin bakışLarından beLLi, benim yanan yüzümden.
daLıveriyoruz arada bir
ikimizde aynı şeyLeri düşünüyoruz beLkide
güLüşerek başLıyoruz söze
birşeyLer var aramızda
onu buLdukça kaybediyoruz isteyerek
Fakat ne kadar sakLasak ta naFiLe
senin gözLerin ışıLdıyor
benim diLimin ucunda
''Seni SeviyoRum''

başlamadan bitirilen kelimeler
gerçeklerden uzak
düşlere sarmaladığımız
burulmalarımızı askıya aldık
pembe sahte gülücükleri astık
kanayan yüzlerimize..

ufacık bir sitemle
gözlerime yerleşen damlalar
hesap veremiyor kızmalara
satılık değil yüreğim
rüzgarın estiği yöne çevrilen
bir uçurtma
sonbahara kuyruk sallayan
yapraklarından sarısını alan bir hüzün
sensiz düşlerim artık

sen de benim kadar biliyorsun
dedikçe bildiklerimi unutturan
kızgınlığı kendime yüklediğim
öfkesiz patlama bedenimde
sığınıyorum serçe misali..
yağmurdan kaçarak
saçakları yok yüreğinin
yüzüme vuruyor damla damla
düşten ayrıksı gerçeklerimizi

ucundan tutamadığım kadar
içine giremediğim yaşana
kattığım yağmur grisi için
alışmalıyım
tanışmalıyım
düşleri örselemeliyim..


Beni bu halde bırakıp gidiyorsun
Korktun mu aşkımdan
Bana yazık ediyorsun
Kalbimden silinmez o bakışların
İz bırakmış yüreğimde
Ama hepsi yalan hepsi sahte imiş
Seviyorum demen bile yalanmış

Dostlarım bile çekip gitmiş
Kime anlatayım derdimi
Beni mutsuzluğumla başbaşa bıraktılar
Hangisini unutayım
Kalbimden silinmez o bakışların
İz bırakmış yüreğimde
Ama hepsi yalan hepsi sahte imiş
Seviyorum demen bile yalanmış


Her şeyin nedeninden çok bahanesi var
Ben bilmem ki güneş olmazsa ay ne işe yarar
Üşüdüğünde mi anlarsın sıcağın kıymetini
Sen yandığın için kaçarken
Hiç düşünmedin bıraktığının üşüdüğü o halini
Bencillik oturmuş içimize
Çıkmayan canımız gibi
Herşeyde önde ben diyeceksen
Neden seversin ki
Bilirsin aslında ama kalbin bilmemezlikten gelir
Unuttuğun birşey var
Aşk iki kişiliktir.


Hiç düşünmemiştik mi?

Ben başka korkuların girdabında başımı dik tutmaya çalışıyordum,

sen gideceği yere kadar diyordun.

Ama bir şey vardı içimizde ağırlaşan

Adı konulmayan,adını bilemdiğimiz

Hiç bir şeye benzetemediğimiz

Ağrısını ruhumuzada hissettiğimiz,

Ama bizim olan,içimizi ısıtan bir şey..

Önemlimiydiki?

Adını koyamasakta,tanımlayamasakta,

o bizimdi,

O güzeldi, o büyüktü

O değerliydi,

Ve nazlıydı..



Ama şimdi bir harabe gibi kaldı yüreğimin tam ortasında

Öksüz ve yaralı kaldı,

Susuz kaldı bir kum yığını gibi..

Şimdi kime sormalıyım bu kaçıncı kilometre taşı?

Nerede yorulduk biz

Nasıl kopardık yürek bağımızı

Nerede çözüldük

Nezaman başladı yaprak dökümü

Bu son yazdı bitti..Gidiyorsun

Ve dökülüyorum ayaklarının dibine bir bir

Sen kal ben giderim

Yüreğimide götürürüm

Gideceği yere kadar

Gömüleceği yere kadar

sen kal...

Bu şehrin gözyaşı beni boğar

Koparım dağılırım

Sen kal...

Kalmalısın ki

Arkandan ağlamasın bende bıraktıkların..


En kızgın yerinde hançerini saplamışsın sevdama,
yüreğimde izi büyük bir aşk yarası.
gözlerin kor, dağlasan yüreğimi acımaz.
çünkü acıtılmıştır tüm sevdalar.

ay doğsa da geceye
elleri kelepçeli aşık
suskun ama kimliksiz soyunur da gider ardına bakmadan
sürgün yıllarına alışık bedeninin hesabı yoktur çünkü
her aşkın kimliği kendisidir.

Sen tavan arasında eski kitaplardan aşkına anlam ararken
aşk adını bulutlara yazdırır gökyüzünde

kaldırım taşlarına mahkum ettiğim yalnızlığımı hatırlarım sonra
ve elindeki hançerin yüreğimde bıraktığı izi
meyhane sarhoşluğunda zehirlediğin duygularımı
teker teker toplarım senden
Sararmaya yüz tutmuş yapraklara adını yazarım
hergün
Kuruduğunda paramparça olsun diye ismin
umutlarımı şehrin en işlek caddesinde
satışa çıkarır sonra da
her hayal kırıklığının ardından bir şiir yazarım
seni yaşayan ama beni anlatan şiirler
çıkar kalemimden

sonra...
elindeki hançerde takılı kalır gözlerim
suskunluğuna ve yalnızlığıma isyan eder
gecenin gürültüsüne bir çığlıkla ben de eşlik ederim



Yagmur Yureklim

Aklıma takıldın yine bu gece
Uykumu bölenim, yağmur yüreklim
Çakıldım resmine kaldım öylece
Mazide olanım, yağmur yüreklim...

Dün gibi aklımda tanıştığımız
Göz göze sessizce konuştuğumuz
Her gece düşlerde buluştuğumuz
Kalbimi çalanım, yağmur yüreklim...

Ayrılmak yok diye yemin ederken
Hasretle tanıştık bu kadar erken
Unutmak kolay mi ben seni derken
Aklımda kalanım, yağmur yüreklim...

Seviyorum derken titrek sözlerle
Yüzüme bakardın ıslak gözlerle
Kalbimi yakardın cilve nazlarla
Koskoca yalanım, yağmur yüreklim...

Şiirim yazmadan tükendi bende
Hatıran ne yazık kaldılar dünde
Tomurcuklar çiçeğe döndüğü günde
Açmadan solanım, yağmur yüreklim...
Yalnızlığın ortasında kalmışım
Tıpkı çölün ortasında susuzcasına.
Yardım edenim hiç olmamış
Meğer seni seviyorum diyenler,
Her zaman yanımdaki dostlarım yalanmış.
Boşver gönlüm aldırmaya değmez.
Değer verdiklerim bir kuruşa satmış.
Ne anlamı var ki artık üzülmenin
Kendini kahredip, gece gündüz içmenin
İstenmiyorsun zaten bu dünyadan.
Ayrıl artık ruhum şu bedenimden
Kapan sende gözlerim ebediyen
Anlamsız olur zaten Allah’ım yaşamak
Eğer ki yoksa gönülden seni seven.




Derin bir nefes alır,
Gözlerinin içine öyle bakardım.
Mutlluk denizinin içinde;
Daha uzun süre kalayım diye.

Yanıma pusulamı alırdım.
Seninle konuşurken zalim dünyanın güzelliğide
Kaybolmayayım diye.
Bütün bağlarımı koparırdım hayattan,

Ellerini tutarken.
Yaşama daha sıkı bağlanayım diye.
Sevgilerimden vazgeçerdim,
Hani olurda bir gün;

Beni gerçekten çok seversin diye.


Böyle yazılmış, bilirim alnıma
Hasret acısı, göğsümde bela

Beni sana hapsettin
Dönülmez uzaklarda
Kaderime terk ettin
Dayanamam yokluğuna

Beni sana hapsettin
Dönülmez uzaklarda
Alışamadım inan
İnan yokluğuna

Bir sen vardın
Yüreğime sardığım
Canımı paylaştığım
Düşlerime hasret yağdı

Bir sen vardın
Yüreğime sardığım
Canımı paylaştığım
Nerdesin?

Beni sana hapsettin
Dönülmez uzaklarda
Kaderime terk ettin
Dayanamam yokluğuna

Beni sana hapsettin
Dönülmez uzaklarda
Kaderime terkettin
Nerdesin?

Aldın aklımı, savurdun yel gibi
Sevdan bu mu yar, tut ellerimi

Beni sana hapsettin
Dönülmez uzaklarda
Kaderime terkettin
Dayanamam yokluğuna

Beni sana hapsettin
Dönülmez uzaklarda
Alışamadım inan
İnan yokluğuna



Aşk ki gerçek değilse, tutkusu olmaz.
Ateşi köze döner, kokusu olmaz.
Aşık olan gün, gece, ay ve yıl yanar;
Güneş, ışık, rahat ve uykusu olmaz.

Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben
Perde ardında sen ben dedikodusu var amma...
Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben

Bir kalb ki onun sevmesi, aldanması yok.
Tutkunluğu yok, bir güzele yanması yok.
Bin kez yazık olsun sevgisiz bir yüreğe,
Aşksız geçecek günlerin faydası yok

Aşk kitabını evirdim,çevirdim,
Bir adam konuştu kitabın içinden;
Yüreği yana yana bir adam:

'Kimdir mutlu kişi, bilir misin?

Bir karısı olacak, ay gibi güzel,
Bir gecesi sürecek yıl kadar uzun...'



Bir gece düşün şimdi sonbahardan
Yağmurlar daha başlamamış olsun.
Bir tek koy bunca çift arasına
Yalnızlığımı anlıyor musun? .

Tut ki otobüs duraklarında ağlıyorum
Tırnaklarımı yiyorum hıncımdan.
Tut ki geceler bir hançer gibi saplanıyor bağrıma
Bir hançer gibi utanmadan..

Ben asiyim, isyankarım yaşamalar arasında
Mutluluğun inadına yumuyorum gözlerimi.
Susmuşsam, dayanıyorsam, katlanıyorsam erkekçe
Anla biraz
Biraz duy beni..

Bu kahpece terkediliş yok mu
Ellerinin kurtuluşu yok mu ellerimden.
Gözlerin gözlerime yabancı bakmıyor mu
Ölüyör kalbim kendiliğinden..

Artık bu şarkıyı hatırlama
Bu şehri, bu sokakları aklından çıkar.
Yaprak dökümü demişler adına
Bu da bir aşkta bir sonbahar..
Dedim ya Bu da bir aşkta bir sonbahar.

Bir gece düşün şimdi sonbahardan
Uğultulu, soğuk ve yoksul
Ve bir adam düşün parklarda sabahlıyan..

Cevap ver

Bir sızı var içimde söyleyemem
Sebebi sensin diyemem
Sen gözlerime bakarken
Ben bu aşka sınır çizemem

Senin adın kalbimdeyken
Kalbim seninle atarken
Nasıl unutabilirim seni
Ruhum seni sayıklarken

Ben sordum sen cevapla sevdiğim
Neden seninle atıyor yüreğim
Ve bu ruh seni isterken
Nasıl sensiz yaşayabilirim



Yok

Akşamlar bitmek bilmiyor sen olmayınca
Sigara bile az geliyor
Sen aklımda olunca
Ne yaptığımı bilmez oldum
O günlerde
Çünkü sana aşıktım
Daha taze bir aşktı benimki
Biliyordum
Sen de seviyordun
Ama benim gibi söyleyemiyordun
Hep o vardı aramızda
Biliyordum sevmiyordun onu
Bir an seni ondan almak istiyordum
Ama yapamıyordum
Ama delice, çılgınca seviyordum
Her gün görüyordum
Seni
Eskimek bilmeyen evinin penceresinden
Her baktığımda ağlıyordun
Biliyordum kaderine
Lanet ediyordun
Bense korkak gibi senden kaçıyordum
Neden kaçtığımı ben bile bilmiyordum
Belki de aşktan korkuyordum
Sen yine ağlıyordun
Dayanamıyorum artık
Böylesi sevdaya
Ve sana dayanamıyorum...
Aşk geldi beni buldu,
Ben de Seni...
Ama o cesaret var ya!
İşte onu bulamadım...



Sana bin adım atsam
Bana bir adım atar mısın?
Adını kalbime yazsam
Adımı ağzına alır mısın?
Sevgimi haykırsam
Duyup cevap yazar mısın?
Sevdiğimi söylesem
Sonsuza dek sarar mısın?

Sarmasanda sevmezsende
Ben seviyorum ya yeter bana..


Neden geldin ?
Karıştı herşey gelişinle
Ben Yokluğuna Alışmıştım oysa
Fırtınalar koparan o deli yüreğimi sessizleştirmiştim..
Neden ?
Neden şimdi?
Çok geç kalınmış bir Merhabayla Geldin.
Ve Alt Üst Ettin benliğimi..
Beğendin mi yaptığını
Delirdi İşte Yine Yüreğim
Sana Dair Ne Varsa Çıktı ortaya..
Oysa Ben Kapatmıştım o Defteri
Birde kilit vurmuştum
Aklıma geldi yine beni bırakıp gittiğn
ruhum titredi o an
şöyle bir düşündüm
neden neden gittin diye
sonra dedim ki kendime
boşver...
onu düşünmeye bile değmez...
arkana bakma..
kanatma yüreğini
hatırlama yaşanılanları
unut gitsin sabahlara kadar ağladığın geceleri
unut gitsin onu deliler gibi sevdiğini


Yine sana sesleneceğim

Senin kim olduğunu hiç bilmeden

Senin kim olduğunu en çok bilerek

İsyankar zambakların çılgın nilüferlerin

Dört nala açan kiraz çiçeklerinin

Dudak kıvrımlarına yoldaş olacağım

Sarı bir hüzün kızıl bir gurur

Ve siyah bir öfkeyle konuşacağım sana

...........

Sana oklardan değil yaydan bahsedeceğim

Gülün dikeninden değil

Gülleri ve dikenleri doğurmaktan yorulmayacağım

Topraktan söz açacağım

Akan su gelmeyecek kelimelerime

Suyu şefkatle kucaklayan damlaları dinlendireceğim

............




YİNE SANA SESLENECEĞİM

Senin kim olduğunu hiç bilmeden

Bilmek istemeden

.........

Alaattin'in sihirli lambasından çıkan cin bana gelseydi

Ve ne dilersem dilememi isteseydi

Hiçbir şeyi elde etmeyi dilemezdim

Bir şeyden vazgeçmek isterdim sadece

Hayatta birşeyden vazgeçmek lütfedilseydi

Bedeli herşeyim olsa bile

Sana seslenmekten vazgeçmek isterdim

Garip değilmi sana seslenmekten vazgeçtiğim

Bundan hoşlandığımı düşünüyorsun belkide

Oysa sana seslenmek bütün hesaplarımı gördüğüm şu dünyadaki

Tek geride kalmış hesap benim için

Bu dünyadaki tek yük

Bu seslenişin kalbini avucumda tutabilmek

Kürek mahkumu için kürek neyse

Benim içinde sana seslenmek o

Bir yandan gemiyi ufka ulaştırmanın tek yolu

Öbür yandan bileklerimden sızan kanların

Gönlümü işgale yönlendiği bir rotanın can suyu

Oysa ben sana kürekten değil gemiden bahsetmek isterdim

Atalarım bana kadınlara gökyüzünü

Gemileri ve yelkenleri anlatmayı öğrettiler

Sen kürekleri yağlı urganları

Geceyi siyaha gömen fırtınaları öğretmeye çalışıyorsun

Sana ellerimle dokunarak gözlerimle okşayarak

Göstermek istedim

Rüzgarla şişen beyaz yelkenleri

Ama senin vaktin yoktu

Ben bunu hiç anlayamadım

Kavmimin kadınları bana öğretmedilerki

Bazı kadınların beyaz apaletlerden daha çok

Siyah apaletleri sevebileceğini

.............

Sana sesleniyorum

Ve gözlerin bileklerimden parmak uçlarına

Toplanmış kan pıhtılarını seyrediyor

Kürekleri bırakamıyorum

Önce yücelttiğin sonra terkettiğin aşkın onuru için

Kalemi biran elimden düşürmüyorum

Ankara Kalesinin önünde

SANA SESLENİYORUM




Benden kaçıp cennete gitmek isteseydin

Seni cennetin kapısına kadar götürürdüm

Bana gelmek için seni korkutan cehennem olsaydı

Cehennemle konuşur Seni ona anlatabilirdim

Oysa sen ne cenneti isteyebilecek kadar aşık oldun

Nede cehennemi isteyebilecek kadar ayrılık

Seviyorum seni ama dedin

Hoşçakal diye ekledin

Şimdi gitmeye mecburum

Belki yine gelirim, umarım gelirim

SON SÖZÜN OLDU

Cennet ve cehennemin dillerini

Savaş naralarını ve aşk şiirlerini

Gazelleri ve boleroları öğreten atalarım

Senin sözlerinin anlamını öğretmediler

Hiçbirşey söylemeden gittin

Ayrılığın dilsiz olduğunu ben senden öğrendim

Dilsiz olanın yaşayabileceğini sen öğrettin bana

Ve kalemime ilk defa yavan gözlerle baktın

Yine yeniden sadece sana sesleneceğim

Müebbet bir aşk dışında

Bildiğim tüm duygularımı terkedeceğim

SANA SELENECEĞİM YİNE

Seni sadece kuru bir sevgiyle değil

Derin bir hüzünle binlerce yıllık bir gururla

Ve pervasız bir öfke ile sevdiğimi duyuyormusun

Mütevazi bir sevgiyle değil

Küstah bir aşkla sevdim seni

Ben OSMANLI gibi

Kollarımın yetişmediği bir aşkı kucaklamaya çalışırken

Ölen köprülerin ülkesindeki Venedikteki son sancağı

Kışın üşümemek için şal yaptın kendine

Neden bilmiyorum özlemin artıyor içimde

Gün geçtikçe eksilir demiştim oysa

Atalarımın öğrettiklerine de ters düşse de

Sana inanırım bilirsin

Zamanla unutursun demiştim

Niye daha derinleşiyor öyleyse

Derinleşiyor özlemin

Ve gönlümde bir iç savaşta dökülen kanları

Coşturuyor ayrılık sözlerin

Öfkelerimin kararlılığını

Aşka katık ederek konuşacağım

Bedenim bu dünyayı terkedene kadar

............

Öyle sanıyorumki

Hüzünle ve acıyla pek barışık olmadığın için

Benden uzun yaşayacaksın

Benden sonra kelimelerim gelecek gönlüne

Onların benden geldiğini birtek sen bileceksin

Küstah bir aşkla seveceğim seni

Ben savaş ve ölümle haşir neşir olan

Kelimeler dışındakileri unutmaya gayret edeceğim

Ömrün geri kalınında

SANA SESLENECEĞİM YİNE

Ben seni beyrut gibi sevdim ama

Sana ne Mağribi nede Manhatten'i anlatamadım

Bağdat ve Şam'ı işgale yeltenmişken

Venedik! ten gelen ihanet tarumar etti ordularımı

Sarı bir keder, kızıl bir kibir, siyah bir isyanla konuşacağım sana

Senin kim olduğunu hiç bilmeden

Ağlayan zambakların dudak kıvrımlarına yoldaş olacağım

Senin kim olduğunu en çok bilerek

Kavmimin bana vaadettiği tüm aşkları terkedeceğim

Müebbet bir aşk, Sarı bir hüzün

Kızıl bir gurur ve siyah bir öfkeyle konuşacağım

Bu dünyayı terketme müjdesi gelene kadar

..........

Hüznü, gururu ve öfkeyi bilseydin keşke

Hüznün beni aşan taşkınlığını

Gururumun binlerce yıl önceden miras kalmış hoyratlığını

Öfkelerimin hiç bir zaman sona ermeyecek ve azalmayacak kararlılığını

Anlayabilseydin

ANLATABİLİRDİM SANA

Seninle yaşanan bir aşktan sonra

Ayrılığın ölüm bile olsa





MAVİ BİR ÖLÜM OLACAĞINI




Acı,
ağulu dikenler gibi ruhuna dolandığında,
öfke,
kızıl bir küheylan gibi koşturduğunda,
keder,
yaşlı bir ağaç gibi üstüne yıkıldığında,
duracaksın,
durup, gümüş bir su gibi akan sabahın tazeliğine
bakacaksın,
sana iki yüz yıl önceden haberler taşıyan
alaycı kargaların sesini
dinleyeceksin,
çiçeklerini koklayıp derin bir soluk
alacaksın.

Ölüm seni kuşattığında, tam o sırada, hayatı
düşüneceksin.
Acıyı, öfkeyi, kederi ulu bir gölgeliğe yatıracaksın
bir zaman, ?dinlenin biraz? diyeceksin.

Bir inci avcısı gibi, ta derinlere dalıp tek tek bütün
istiridyeleri açarak,
bir sevinç arayacaksın.
Hayaller kuracaksın.
Hatıralarını bir daha gözden geçireceksin.
Sevdiklerini düşüneceksin ve seni sevenleri.
Özlediklerini düşüneceksin ve seni özleyenleri.
Teninde iz bırakanları ve senin izini taşıyan
tenleri.
Seni şakalarıyla güldürenleri ve senin şakalarına
gülenleri.
Sevinçlerini, hayallerini, hatıralarını,
sevdalarını, sevişmelerini,
özlemlerini, şakalarını bir bir yerleştireceksin içine,
hayat denilen mucizenin sana verdiği armağanları
sıkıca kucaklayacaksın.

Ölüm her yandan üstüne saldırıp seni kuşattığında,
tam da o zaman, hayatı düşüneceksin.

Güzel bir haber gelecek belki yarın sabah.
Belki bir mektup alacaksın.
Sana gülümsemesini çok istediğin gülümseyecek belki sana.
Serüvenci gemiciler gibi meçhul denizlerde
kaybolduğunda,
tam da o zaman, karanın bir gün görüneceğini düşüneceksin.
Gözcünün ?kara göründü? diye bağırdığını hayal
edeceksin.
Kara, hiç görünmese bile,
hiç olmazsa neyi aradığını ve neyi kaybettiğini
bileceksin,
çektiğin onca fırtınanın, varmayı umduğun o umutlu
hedefle mana kazandığını anlayacaksın.

Her şeyini kaybetsen de hayallerini
kaybetmeyeceksin.
Neyi aradığını hiç unutmayacaksın.
Sevinçleri ne kadar hatırlarsan, acının derinliğini
o kadar kavrayacaksın.
Yaşadığın ve yaşayabileceğin güzel şeyleri ne kadar
çok düşünürsen
öfken o kadar keskinleşecek.
Karanlık inerken ışığa daha dikkatli bakacaksın.
Geleceğinle arana, dibinde canavarların dolaştığı
bir uçurum koyduklarında,
nasıl biteceğini bilmediğin atlayışını yapmadan önce,
geçmişine, sevinçlerine, hayallerine yaslanıp güç alacaksın.

Sevdiğin bir türküyü mırıldanmaktan hiç vazgeçmeyeceksin.
Bir çiçek iliştireceksin yakana.
Ölüm seni kuşattığında, tam da o zaman, hayatı düşüneceksin.
En azgın, en ihtiraslı sevişmelerini...
En çılgın hayallerini...
En çağıltılı kahkahalarını...

Acı,
ağulu dikenler gibi ruhuna dolandığında,
öfke,
kızıl bir küheylan gibi koşturduğunda,
keder,
yaşlı bir ağaç gibi üstüne yıkıldığında,
duracaksın,
durup gümüş bir su gibi akan sabahın tazeliğine
bakacaksın,
sana iki yüz yıl önceden haberler taşıyan alaycı
kargaların sesini dinleyeceksin,
çiçeklerini koklayıp derin bir soluk alacaksın.
Ölüm seni kuşattığında, tam o sırada, hayatı
düşüneceksin.

Ölüm seni kuşattığında, tam o sırada, hayatı
düşüneceksin.
Acıyı, öfkeyi, kederi ulu bir gölgeliğe yatıracaksın
bir zaman,
"dinlenin biraz" diyeceksin.
Onları, şefkatle dinlendireceksin.
Çünkü onlara yine ihtiyacın olacak.




Yalnizlik bir uçurumsa eger beni en dipte bulabilirsin.
Gelmek istersen eger çekinme sen de gelebilirsin.
Nasil olsa
Bu uçsuz bucaksiz gönül tarlalarinin sonunda
Hayata küsmüslerin yeserttigi
Suya kavusmus toprak gibi canli
Sevgi çiçekleri açan bahçelerden çok var.

Çekinme gel
Burada her yalniza yer var.

Yalniz,
Sakin buradaki yalnizlara imrenme.
Bütün bu güzelliklerin içinde yasayan
Yasiyormus gibi görünen biz yalnizlarin ulasamadigi
Güzellikler çok daha fazla aci veriyor bana
Bakip da görememek nedir bilir misin?
Isteyip de alamamak, sevip de oksayamamak.

Bu yüzden ne olur
Sen yukarida kal. Firsat bulursam
Ben sana gelirim.


ben sadece sevdim seni, hiçbir beklentim olmadan
hiç sığınmadım bahaneler ardına
saklanmadım!!
çocukken oynardım ben saklambaç
farkına varmadan büyümüşüm
keşke sende büyüyebilseydin
ben şimdi anlıyorum ki.. seni,ben büyütmüşüm gözümde
bitmedi isteklerin
bitmedi beklentilerin
ne vardı gülüm sende sadece sevebilseydin
ben sadece sevdim......!!



Sevgilerde

Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.

Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı.




Allah Kahretsin

Bu böyle sürüp gitmeyecek biliyorum

Bir sabah bir dilencinin avuçlarına bırakacağım kalbimi
Kim ne derse desin!
Tahammülüm kalmadı artık
Bıktım seni sensiz yaşamaktan
Nasılsa döneceğin yok senin
Çıldıracağım bu gidişle
Allah kahretsin! ..

Durup durup seninle gezdiğim yerlerde dolaşıyorum
Sanki köşe başından sen çıkacaksın
Sanki duraklarda beni bekliyorsun
Geçen gün birine rastladım aynı sokakta
Saçları sen gözleri sen kaşları sen
Koştum heyecanla peşinden
Ve hayatımda ilk defa bir tokat yedim senin yüzünden
Allah kahretsin! ...


Dünya ateşler içinde
Savaşlar almış başını gidiyor
Afrika'da insanlar açlıktan ölüyor
Bense bu gidişle sensizlikten öleceğim
Umurunda mı senin?
Kimbilir hangi cehennemdesin?
Allah kahretsin! ..

Hangi masaya otursam
Senin sevdiğin içikiyi koyuyorlar önüme
Vazomda hep senin sevdiğin çiçekler
Ve dudaklarımda hep senin sevdiğin şarkılar
Senin doğumgünlerini kutluyorum senden habersiz
Ve her sabah dualar ediyorum mutluluğun için
Ne yapsam, ne etsem, nereye gitsem
Ecel gibi peşimdesin
Allah kahretsin! ..


İşte böyle bir sevda benimkisi
Bu zamanda, bu devirde
Haklısın adam olacağım yok benim
En güzeli artık son vermek bu hayata
En korkunç uçurumlardan bırakmak kendimi
Ya da en yüksek tepelerden
En uçsuz bucaksız denizlere bırakmak bedenimi
Ama içimde sen varsın
Ya sana bir şey olursa?




Bekle Geliyorum


Daha dün diyorsan geçen yıllara

Gözlerinde anılar hala yeşilse
Ve hala ıslaksa kirpiklerin
Bekle geliyorum...

Bırakıp bütün mutlulukları
Bırakıp bütün güzellikleri bir yana
Bekledinse yollarımı
Bekle geliyorum...

İsyan edip ağladığın mevsimlerde
Aşkımla silebildinse gözyaşlarını
Sevemedinse benden başkasını
Bekle geliyorum...

O bensiz gülüşler avutamadıysa seni
Dindiremediyse hasretini yıllar
Ve bir türlü unutamadınsa beni
Bekle geliyorum...



Hatırlar mısın


Seninle zamanların en ölmezini yaşamıştık

En büyük çemberini çizmiştik mutluluğun
En geniş açılarına aşkı taşımıştık beraberce
Hatırlar mısın?

Yağmurlar yağdırmıştık en kurak mevsimlerde
Boy boy umutlar yeşertmiştik içimizde
O ne özlemlerdi gizlediğimiz
Hatırlar mısın?

Bir şarkımız vardı ki en içlisiydi şarkıların
Şiirlerim vardı sana okurdum mısra mısra
Ve sonra göz göze gelirdik uzun uzun
Hatırlar mısın?

Sen bensiz ben sensiz az mı ağladık
Az mı kaçtık gölgesinden ayrılığım?
Tanrıya kaç geceler avuç açtık
Hatırlar mısın?

Ve neden sonra sarardı yaprakları mutluluğun
Ve neden bir bir kuruttuk umutları, özlemleri?
Oysa bir ağaçtık dal dal çiçek açan, meyve veren
Hatırlar mısın?

Öyle ya bir kara tren ayırmaya yetti bizi
Bir mendil bile sallayamadım ardından
Öylece yalnız, öylece sensin kaldım
Hatırlar mısın?

Şimdi boş vagonlarda arıyorum seni
Anıları yaşıyorum yeni baştan
Elimde değil seni hatırlıyorum
bilmem ki sen de beni
Hatırlar mısın?



Sen Ben ve O


Biliyorum

Sen yine bu akşam o bomboş odanda
Onu düşüneceksin
Onu arayacak titrek ellerin
Onu düşleyecek gözlerin
Deli yağmurlar gibi düşecek özlemin avuçlarına
Gelmeyeceğini bile bile



Biliyorum
Sen yine bu akşam o bomboş odanda
Onu bekleyeceksin
Dudaklarında unutamadığın o isim
Yanıbaşında yırtamadığın o resim
Ve en paslı bıçaklar gibi umutlar yüreğinde
Dönmeyeceğini bile bile


Biliyorum
Sen yine bu akşam o bomboş odanda
Onu arayacaksın
Hasreti mum gibi eritecek seni
Çarpacak yüreğinde dev boyu bir yalnızlık
Ve bir batmış geminin kaptanı gibi bakışların ufukta
Görmeyeceğini bile bile


Biliyorum
Sen yine bu akşam o bomboş odanda
Onu anacaksın
Dilinde hüzünlü bir şarkının son satırı
Bir gün gibi yaşayıp bütün yılları
Özlem nöbetine tutulup ağlayacaksın
Çaresizliğini bile bile


Oysa ben
Yine bu akşam bekar odamda
Seni düşüneceğim
Seninle dolduracağım yalnızlığımı
Sigara dumanlarında gözlerin yakacak gözlerimi
Kırık kadehler gibi dökülüp kalacağım pencerelerden
O zehir şarkılara inat
Yine seni bekleyeceğim
Onu sevdiğini bile bile


Bu yol korkaklar için değildir
iyi oldu gelmediğin
Bu sulardan her babayiğit içemez,
Bu köprüden her benim diyen geçemez,
iyi oldu gelmediğin
Yumuşacık yürek gerek,
sevgi kadar derin gözler,
inançlı bir bilek gerek
iyi oldu gelmediğin.

Sen, bilindik kıyıların sığ sularından açılmadan yaşarsın
Sen,okyanus mavisine uzaklardan bakarsın,

Biz,
yürüyemeyeceğin kadar uzak,
düşleyemeyeceğin kadar renkli,
ve berrak bir ülkeye birlikte gidemezdik.


Sen, açık denizlerden habersiz bir balık,
yalçın tepelerden uzak bir martısın.
Sen, benim için korkak,
herkes için heryerdeki insansın.
İyi oldu gelmediğin.

Alınmanı istemem,
darılman üzer beni,
sana yalan söyleyemem.
Tabi, hep sevdim seni,
sende sığ suları, sende martıları,
açık denizden habersiz balıkları,
sıradan insanları.
Geçemeyeceğin köprüleri,
düşleyemeyeceğin mavileri
sende korkaklığı sevdim.

Sende sevgisizliği sevdim.
İyi oldu gelmediğin.


SİTEM
işte bir gün daha bitti
pencereden ayın ışığı odama yansıyor
herkes birşeylerle meşgul oluyor
ama ben seni düşünüyorum
günler haftalar belkide aylar geçiyor
hasretin içimde dağ gibi büyüyor
ve ben seni özlüyorum
bilmem hatırlarmısın bana verdiğin sözleri
hani yeminimiz vardı hç ayrılmicaktık
hani beni seviyordun
nerde kaldı bu sözler ey sevdiğim
sana sesleniyorum duy beni
şimdi yaban ellerdesin,benden uzaktasın bliyorum
aşkımdan mı kaçtın yoksa turnam
bir damla sevgiyi çok mu gördün bana?
korktunda mı kaçtın gittin uzaklara
çağırsam beni biraz olsa anlayıp geri döner misin
orda bekleyenim var sevenim var der misin
herşey bu kadar kolay mı sence ela gözlüm
herşeyi bir anda silip atmak yaşanmamış saymak
çok mu kolay
hani bir şarkımız vardı
onu dinleyince birbirimizi hatırlayacaktık
peki dinlioyr muus şarkımızı ela gözlüm
dinleyip de ağlıyor musun benim gibi
hüzünlü şarkıları dinlerken kendinden geçiyor musun?
ey sevdiğim
bu sitem sana duy beni!
duy da gel gör şu halimi
ama görüpde acıma
senden istediğim ne para ne pul
bir damla sevgini versen bana yeter
seni çok seviyorum
beni unutma



KENDIMI UNUTTUM SENDE
Bir yaz sıcağını bırakıp yürek yurduma

Kendimi unuttum sen kokan sahillerde

Yosun tutmuş kıyılara vurdum mecalsiz

Kendimi unuttum baktığım sen gidişli dalgalarda

Sen kokuyor tüm köpükle yıkanmış kum taneleri

Seni getirmese de rotasını ırak ellere dönmüş gemiler

Güvertesinde her bir aşkın hüznü seziliyor

Uğradığı tüm sahillerde çığlıklar sessiz

Yoksun hiçbir sahilde

Bir sigara daha dumanı yükselir mavi suların ihtişamında


Nedeni var
Sevdiğimi söyleyemem
Çünki gün geldi söylemek isteyince
Susmak Gerekdi.
Kollarımda Sana sarılacak güç yoktu şimdi
Nedeni var...
Gün geldi,
Sarılmak isteyince kaybolup gittin
Sonrada kırıldılar zaten
* * * * * *
Sen benim ilk sevgilimsin, mahremim, ilk sırdaşım,
Sen benim ilk hasretimsin, ilk acım, ilk gözyaşım.
Neylesem aklımdasın, gönlümdesin can yoldaşım,
Sen benim ilk gurbetimsin, ilk acım, ilk gözyaşım....



Dile kolay gelir bazı şeyler
Ve hiç yaşamamış bedenleri çağrıştırır
Sessizliğin ölümcüllüğü gibi.
Hani dile kolay gelir ya bazen
Gelebilmek,sevebilmeyi anlatmak
Uzakta da olsa birlikte çarpması yüreklerin
Anlatılmaz gece hüzünlerinde
Dile kolay gelir bazen
Alkışlar arasında yaşam
Ve sessiz sedasız bir göç
Anlatılmaz yine de
İçinde kalır hani
Beklersin bir çığ düşümünü
Sevdiğin herşey uzaktır sana
Yada bir zamanı vardır her paylaşımın
Tükürmek gibi kaldırımın köşe başındaki son taşına
Yada uçabilmek bir uçurumun kenarına
Dile kolay gelir ya bazı istekler
İstediğinde ölmedi mi bu can?
Veya bırakıp giderken geride
Bir kez olsun dönüp bakmadın mı



Bu ayrılık bana ölüm

Aklımda iken Çaykaram
Uyku bana olur haram
Her saniye buram buram
Kokusu burnumda tüter

Bu ayrılık bana ölüm
Bağlandı ayağım kolum
Düştü şu gurbete yolum
Hasret ölümden de beter

Şu hasretim bitse idi
Benden çıkıp gitse idi
Gidip gelmek yetse idi
Her kes her yıl izin eder

Kendim burda ruhum orda
Kah Kondu da,Kadohorda
Düşünmekten oldum hurda
Belki de hurda dan beter

Mikdat der ki ah vatanım
Sana feda olsun canım
Sena hasret her bir yanım

Ölürsem bu hasret biter


Bir Yok Oluşun Öyküsü


Ölüyorum yanlışlığımdan
Bu beden bana ait değil sanki
Dışardan bakıyorum hayatıma
Ölüyorum ölü gecenin soğuk yalnızlığında

Kayıp nefesim ölü ruhları sürüklüyor
Ait oldukları yere,
Bense hep olduğum yerde
Aynı yitiklik duygusuyla besleniyorum her seferinde

Bir şikayet bir ağıt bir acı bir haykırış
Bu kadar uzağımda hayat
Bu kadar yakınımda sonsuzluk

Bir yırtsam şu bedeni,karışsam sulara
Sensizlik,Bensizlik,Hiçsizlik evreninde kaybolsam
Aynı yitiklik duygusuyla dönse yine başım,
Dönse düzen,dönse,hiç umrumda olmasa...


Hüsran Yağmurları

içimde hüsran yağmurları başlar
bir fırtına kopar,
eser deli bir rüzgar.....
Gözyaşıma denk tutarım bulutu
daha
dün gibi bana herşey
oysa dünler yarını unttu.
Yaşamak adına kalmadı teselli
umutlar yok olup gitii yağmurlarla
hayaller bitti .
Karaya boyadım odamın bütün duvarlarını
yazımı çevirdim kışa.
Nice beklentilerim varken
bu köhne dünyada
düzlüklerim döndü yokuşa.
Berrak denizlerde
kaptanı kaybolmuş gemi gibi
vurgun yüreğim !
Bu yalnızlık cana yetti
...
Ey gecelerimi zindan edip ,
gündüzümü güneşsiz bırakan felek !
bırak gideyim
Hüsran yağmurları yağar içimde
ayrılık vurur beni
Gitsem de dünyanın en öte uçlarına
kader böyle yazılmış
yalnızlık bulur beni .
Toplayıp bavulumu , çantamı
veda bile etmeden gideceğim bu ellerden.
Sonra
en derin türküler okuyacağım
kendimce
yağmurlar bitmeden....


Sevgilerde

Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.

Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı.


KİM BİLİR Kİ??

Bir bahçenin beyaz goncasıyım zemheride
Bakışım,ruhum dolanır her köşede
Yakan sevdam var bülbüllerin yüreğinde
Göğsüm sıkışmış zemheride kim bilir ki

Küçük aşkların bülbülleri
Nasıl büyük bir aşkla sevdi beni
Nasıl kannattı yüreklerini yaprağımın dikenleri
Göğsüm sıkışmış zemheriye kim bilir ki

İçimde karakışın darbeleri ve beyaz yapraklarım
Buzdan oklar saplanmış yüreğime, zavallı yüreğim
Uğrunda ölürmüş bülbüller,ben neyleyim
Göğsüm sıkışmış zemheriye kim bilir ki

Suyum gözyaşlarımdan olmuş ne çıkar
Ah bir bilseniz kış gününde kalmanın nasıl derdi
Benim aşktan yana başka düşüncelerim var
Göğüsüm sıkışmış zemheriye kim bilir ki...


İliklerime kadar işlemiş bu yalnızlık
Damarlarımda sensizlik dolaşıyor benim
Gözlerimin feri sönmüş
Dilim kupkuru
Nasıl bir hastalık bu anlamış değilim
Ayak uçlarıma kadar senle doluyum
Baştan aşağı...
Yüreğimin en derinlerinde senden kalan izler
Gökkuşağı bile siyah görünür artık bana
Renkler anlamını yitirmiş
Sen olmayınca yanımda...
Notalar eksik,
Herşey doğaçlama...
Nasıl bir veda ki bu
Hala yanıyorum sana?
Nasıl bir yalnızlık bu kalabalık ortasında?
İliklerime kadar işlemiş bu yokluğun
Suskunluğum sensizlikten değil
Çaresizlikten bu durgunluğum...
Hani gece olurda pencereme düşerdi ya hayalin
Ben hala o pencerenin önünde hayalini bekliyorum
Senden geçtim,
Belki hayali gelir diyorum...
Elimi uzatıyorum, yoksun.
Gözlerimdeki yaşlar sana ağlıyor,
Sana çarpıyor bendeki bu deli yürek...
Ben seni bekliyorum ama sen yoksun!
ve gelmeyeceksinde, biliyorum...
Ama seni öyle sevmişim ki;
inan söküp atamıyorum...



BEKLENTİ
Bir gece uykular bölünür
Uyuyamadığını anlarsın
Birileri seni uyandırır
Onu özlediğini sanarsın

Kapanır gözlerin karanlıklara
Açtığında aydınlık beklerken
Yine karanlık görürsün
Uykuda olduğunu sanarsın
Ama o gece uyuyamazsın

Birşeyler beynini paramparça eder
Her zerresinde ölümü anarsın
Susarsın, ağlarsın, ağlarsın, susamazsın
Hıçkırıklara boğulur,
Soğuk kış günlerinde yanarsın

Belki kelimesi seni umutların uç noktasına götürür
Ve aniden seni uçuruma iter
Belki derken umutlara kapılır uçar, uçar, uçarsın
Ve kanatların olmadığını anladığında
Belki sözü bile işe yaramaz
Düşersin en kötü karanlıklara

Takılır gözlerin kuğulu perdenin gagasına
Hayaller kurmaya başlarsın
Hayallerinin tümünü o gagaya sığdırır,
Kimi zaman kuğunun gagasında dans eder,
Kimi zaman da bazı beklentilerini yaşarsın.

Bir gece ansızın saatin çalmasıyla kapıya koşarsın
Kapı çaldı sanarsın
Aceleyle ışıkları açmadan,
Ayağında terliğin bile olmadan koşarsın
Kapıyı gülümseyerek açar karanlık bir hayal görürsün
O’nun hayali
Elini uzatırsın sessizce “GEL” dersin
Elini tutan olmaz
Çünkü karanlık hayal yok olmuş
Yerine karşıki sokak lambasını görürsün,
Merdivene oturur ağlarsın, ağlarsın

Bir gece yine kapı çalar
Aceleyle kalkıp koşar açarsın
Bakarsın ki ecel seni almaya gelmiş
YILLARDIR BEKLEDİĞİNİ ALDIĞI GİBİ
Seni de bir nefeste almaya gelmiş
Ve takılıp Azrail’in peşine
Sen O’nu beklerken
O’nun yanına gidersin



AŞKA DAİR NE VARSA

Hep hayallerle yaşamayı arzu ediyorum.
Çünkü hayallerime kimse karışmıyor,
Hep hayallerimde seviyor, seviliyorum
Aşka dair ne varsa hepsini orada tadıyorum ..

Dostluklar bile artık sahte, ikiyüzlü oldu,
Şimdiki güller eskisi gibi kokmaz oldu,
Sevgi diye açtığım mektuplar kahır doldu,
Aşka dair ne varsa hepsini orada sanıyorum ..

Sevdim hep, sevmediğim olmadı şu cihanda,
Verdim hep, vermediğim olmadı bu alemde,
Yazdım hep, yazmadığım olmadı bu hayatta,
Aşka dair ne varsa hepsini orada biliyorum ..

Biliyorum yine bana küseceksin bir bahaneyle,
Seviyorum diyeceksin belki önünde bir sananeyle,
Kor ateş düşen yüreğime gel bir derman eyle,
Aşka dair ne varsa hepsini orada yazıyorum ..

Hayal deyip sakın sevgini esirgeme yüreğinden,
Gün gelir elbet gerçek olur inanarak sevdiğinden,
Sen de içersin Tanrıdan dilerim benim içtiğimden,
Aşka dair ne varsa hepsini orada yaşıyorum ..





Dudağından onmaz derdi kaptığım
Gözümde gönlümde ilah yaptığım
Sevmek ne demek haşa taptığım
Çıktım yörüngenden git güle güle
**************************
Galipsin ödülü hak ettin yeter
Saçımı sakalımı ak ettin yeter
Çekil git, canıma tak ettin yeter
İstemem, görünme düşümde bile
Çıktım yörüngenden git güle güle
***************************
Benden beter aşka duçar ol emi
Daha da çaresiz naçar ol emi
Dilerim dünyada gör cehennemi
Sende muhannetten merhamet dile
Çıktım yörüngenden git güle güle






ALDATAMAM

Seni aldatamam
Aldatipta aglatamam
Aglatipta askimizi
Baskasina satamam
Cünkü seni seviyorum
Sende kiskancsin biliyorum
Simdi sana tek bir sey söylüyorum
Güven bana ne olur seni cokseviyorum
Ben sensiz hicbir sey yapamam
Senden baskasina ilgi duyamam
Hic kimseye kötü gözle bakamam
Bakipta seni ve askimizi
Alevler icine atamam
Canim inan kalbim sadece sende
Sen bana bazen güvenmesende
Ben sana sadigim seni asla aldatamam
Hala senin güvenini kazanamadimmi?
Söyle sana hic ask siirleri yazmadinizmi?
Ask agacimiza adimizi kazimadikmi?
Ne istediysen senin icin ben yapmadimmi?
Bak o kadar güzel icinden seni kapmadinmi?
Ben sana taptim vede hayatimi seninle paylasmadimmi?



HERSABAH SENİNLE BASLAR


Önce gözlerin girer odamdan içeri
Sonra ellerin, saçların dudakların
Bir bir hatırlarım
Her sabah senin olan ne varsa
Yüzüm aydınlanır
Şarkılar söylemek gelir içimden
Yakında bir kuş öter
Uzaklarda bir tren sesi
Sonra kornalar, çocuk ağlamaları
Vapur düdükleri
Sesler bir uğultu halinde yükselir büyük şehirlerden
Ve alışılmış bir yaşamaktır çöker omuzlarıma
Sarar benliğimi birden
Büyük, devamlı dalgalar halinde duygularım
Her sabah seninle başlar
Ve ben her sabah
Ta içimde bir ağrı gibi yokluğunu duyarım

Her sabah
Rezil insanlar bekler her köşebaşında beni
Yüzleri, yürekleri kadar kirlidir
Biri gider, biri gelir
Biri gider, biri gelir
Yakamda duygusuz iğrenç elleri
Ve soğuk gözbebekleri gözlerimde
O alışılmış yaşamak ki her sabah
İğreti bir elbise gibi durur üzerimde
Bir isyandır sarar içimi
Her şeyi üzerimden çıkarıp atasım gelir
Fakat insanlar, insanlar bırakmaz beni
Biri gider, biri gelir

Hep aynı ses, aynı şarkı
Aynı sağır gökyüzü
Dilsiz bir deniz
Kör bir düzen
Hep aynı kör döğüşü
Yalancı yüzler, aptalca bakışlar
O iki yüzlü selamlar
Hep aynı tempoda geçen manasız bir gün
Hep o değişmeyen puslu ikindi üstleri
Ve hep aynı yorgun, zoraki akşamlar
Ya o geceler satılmış, utanç dolu
Büyük avizelerin aydınlattığı sefil yüzlerimiz
Renkli kumaşlar, altın kol düğmeleri
Kristal kadehlerde kral içkiler
O hesaplı dostluklar
Satın alınmış sevgiler

Ben alışılmış şeyleri sevmem, bilirsin
Yaşamaksa dilediğim gibi yaşamalıyım
Sevmekse gönlümce sevmeliyim
Kendi ellerimle yazmalıyım alın yazımı
Ölmekse istediğim anda ölmeliyim
ve yaşıyorsam
Her şey bambaşka olmalı seninle
Alışılmış şeylerden öte
Yalanlardan, düzenlerden uzak
Yeter, yeter artık
Dönmesin o eski plak
Her şey gölümüzce olsun
Bulsun
Dilediği zaman ellerim ellerini
Paylaşalım seninle bütün geceleri
Sabahları, akşam üzerlerini
Görülmemişi görelim, tadılmamışı tadalım
Şarkılar söyleyelim kimsenin bilmediği
Yüzüm her zaman aydınlık olsun aydınlığında
Her zaman sevgiyle gülsün gözlerimin içi
Yeter artık, yeter
Kırılsın o çemberler
Sarsın her yanımızı bir yaşama sevinci
Ayrılıklar, kederler, gözyaşları bitsin
Bütün bir ömür boyunca
Seninle başlayan sabahlarım
Seninle sürüp gitsin.



BANA YAGMURU ANLAT

Bana yağmuru anlat en içten yanınla
göreceksin - hiç ıslanmamışsın aslında
Bana renkleri anlat en içten yanınla
göreceksin - gözlerin kör olur bir anda
Nefret etmek kolay, sevmek kolay
Peki ya yalnız kalmak ?
Yapabilirmisin?
Yapabilirmiydin?
Yapabilirmisin?
Söyle bana
Bana dünyayı anlat en içten yanınla
göreceksin - dilin tutulur bir anda
Bana cenneti anlat en içten yanınla
göreceksin - öyle bir yer yok aslında
Kuruyan bir dal bile canlanırsonunda
Arayan bir dost bulru katlanır hayata



AŞKIMIZI YAŞATALIM

Derdin varmı diye ne zamn sorsam
Ve bu sorulara cevap alamazsam
Sen hep ama hep suskun kalacaksan
Anlaki sevgilim ben mutlu olamam

Senin bir tek kelimeni duyma hayaliyile
Her gün uykusuzluk indiriyorum gecelerime
Dudaklarından dökülecek tek bir söz
Sevinç verecek kalbime

Bunları senden görememek
Yanında var olduğumu hissedememek
Acı veriyor aşkınla yanan yüreğime
kahrediyor sevgini görememek

Ufak tefek sorunlar varya hani
Bumların birikerek içini kemirmesi
Yıldırmaya başlıyor insanı
Anında çözümlesek ne olur yani

BEn kendimden vazgeçtim
Sen olmayı istedim
İlişkimizin mutlu sona ulaşması için
Kaderimi kaderin seçtim

Yanında yokken içim rahat
Başkasında yoktur sendeki sadakat
Gönlünde bir tek ben varım
Bunlar beni ayakta tutacak

Ne kadar hatamda olsa
Gönlümde yer çokyur affa
Bu senin büyüllüğünü gösteriyor
Güvenim sonuna kadardır aşkına

Gel bu aşkı sonuna kadar yaşatalım
El ele verip mutluluk diyarında uçalım
Bu sevgiye zara verecek her zerreyi
Birlikte savaşarak yıkalım!...




KOMSU KIZI

Camdan bakan dilbere bak
Sanki bana el salliyor
Bak gelirim yanina yapma diyorum
Olmaz gelme babam kiziyor diyor

O endam saclarini neden gösteriyorsun
Bakmiyorum git sen de evlimisin nesin
Almissin loliyi eline bak nasil yaliyorsun
Yapma hatun yapma beni günaha sokuyorsun.

Yasin 30 a gelmis 15 likler gibi yapiyorsun
Cok masal okumussun kendini pamuk prenssesmi saniyorsun
Her gördügün erkege endam gösterme güzelim
Her kusun eti yenmez bunu sende cok iyiy biliyorsun.

Belki beni elde etme hayaliyle yasiyorsun
Alip benim tipimi hangi artisin yanina koyuyorsun.
Telefonumu nereden buldun acip acip inliyorsun,
Yapma komsu kizi yapma ben seni istemiyorum.


AŞK BELASINA AT BENİ TANRIM
**************************
Yâ Rab bela-yı aşk ile kıl âşîna beni
Bir dem bela-yı aşktan kılma cüdâ beni
*************************
(Ya Rab aşk belasıyla içli dışlı kıl beni,
bir an bile ayırma aşk belasından beni)
**************************
Az eyleme inayetini ehl-i dertten
Yani ki çoh belâlara kıl müptelâ beni
***************************
(Az eyleme yardımını dertlilerden,
Yani çok aşk belaları ver bana)
************************
Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigârımın
Geldikçe derdine beter et müptelâ beni
***************************


Ynt: KiLLeR_LoRd'dan Aşk Şiirleri Alıntı

--------------------------------------------------------------------------------
cicegim

Sevgili! Tenim tenine degerken bile daha yakin olmak isterim sana…
Yetmez nefesinin yüzüme carptigi mesafeler bile… Yetmez de, ruhunda
olmak isterim. Öyle dalarim öyle dalarim ki gözlerine, gözlerinden
ruhuna dogru kayar gider soyut bedenim... Seni karsindan degil,
seni icinden, seni ruhundan, seni senden izlerim…Benim hüzün cicegim…

Sen, gözlerimden süzülen damlasin,
Kalbime basilmis gizli damgasin,
Deryadan gönlüme cosan dalgasin,
Bir sana cosarim canimin cani....

Seni cok seviyorum, diger yanim...


hayata

O kadar kolay midir seni anlatmak? Yine de ugrasip sectim sözcüklerin
icinden en kalem degmeyenlerini... hoyratca esen zamanin asirlari cürüten küfüne
boyun egmeyenlerini... Biliyor musun, seni anlatmaya baslar baslamaz, biteviye
akilla kavgada olan yüregim yandi, yandi... ve bir seher vaktinin turkuaz rengi
gözlerinde uyandi... ve iste bu hayatti, iste bu candi




sessiz

Acilarin cocuguyuz...
Acilara bulanmis ellerimizle,
paramparca olmus yüregimizle yasiyoruz...
Hic gördünüzmü bügüne kadar agladigimizi,
aglamadik...
Aglayamadik korkusuzca, doyasiya!
Hep vurulduk, hep unutulduk, lanet olsun...
Yaralarimizi hep icimizde biryerlere kanattik...
Ellerimizden tutanimiz,
yüzümüze bakanimiz olmadi...
Cilemiz dolmadi...
Acilarin cocuguyuz...
üsüyen yüregimize dokunan yokki
acimiz hafiflesin...
ve sevkati unutmus olan saclarimizi oksayan yokki
cilemiz sona ersin...
Isyan bilmedik Yarada bügüne kadar,
sitemlerimiz sadece insanlara...
Ana sicakligina hasret büyüdük
ve en cok baba demeyi özlüyoruz...
Bir cocuga en cok koyan kimsesizliktir...
Acilarla yasamak en büyük caresizliktir...
Ben hem kimsesizim, hemde caresiz...
Birakinda yapayalniz öleyim kendi dünyamda, sessiz sessiz...



Nasil bir cesaretti dün geceki bilemezsin.
Gel yine bir parcam ol demeye gelmemistim,
senden aska dair hic bir sey istemeyecektim.
Geldim cünkü sen herseyimi bilenimdin.
***************************
Dün gece sadece bildik bir yüz görmek istedim,
En bildik yüz sendin.
Aska mi esirdim sanami anlayamadim
***************************
Ask sende mi anlam buluyordu bilmiyordum....
Iste.dün sadece bildik bir yüz görmeye gelmistim!
Defalarca caldim kapini,
***************************
Kapi asindi,elim asindi,yüregim asindi....
dün gece sana geldim,caldim kapini
ACAN OLMADI!....
***************************





Sevdanin adiydin sen
Icimde acan bir cicek
Gökyüzüme acan günes
Icimi aydinlatan ses idin....
******************
Yeniden dogusumdun
Gülüsüm,paylasimim
Ezgilerimin nefesiydin
Yasama atilan adimimdin....
*******************
Sevgiyi koklayisimdin
Yüzüne dokunusum
Gözlerine her baktigimda
Yeniden dogusumdun....
********************
Simdi,simdi bitisim misin?
hayatimdan gidisinin sesi
Vurgunlarin en bitimsizi,Söyle bana,söyle
DIBE VURU$UN MU$UN???!!!...........





BIR KADININ FERYADI

Ben bir kadin,ben bir insan
Umutlari olan sevgiyle cosan
Bir tek istegi huzur olan
Gecmisi bile düsünmekten korkan
Bir kadin,acili bir INSAN

Ben bir gelinim,ben bir insan
Ne güzel ümitlerle yuva kuran
Hayalleri ayaklar altina alinan
Bütün hayati paramparca olan
Bir gelin,icin icin yanan bir INSAN

Ben bir anayim,cigeri yanan
Bebecigini karninda tasiyan
Gözümün nuru diye ona bakan
Kan degil,kalbimdir o kanayan
Bir ana,karabahtli bir INSAN

Bende bir kadinim,bir can
Tas degil,kalbimdir o kirilan
Vurma ne olur etimdir moraran
Su degil kandir damarimda dolasan
Bir insan,aglayan bir INSAN

Bende insanim,kalbi olan bir insan
Tüm yasadiklarini unutmaya calisan
Artik tüm güclüklere savas acan
Cok sey degil tek`"HUZUR" arayan
Bir CAN,Bir KaN,Bende bende bende BIR INSAN...

Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol